Pazartesi, Kasım 24, 2014

BAŞIMIZ DÖNDÜ, DONDUK KALDIK!

Hava buz gibiydi. Maraş’ın golleriyle donduk. Aslında kötü değildik. İlk yarı maçı koparabilirdik olmadı ve ikinci yarı film koptu.




Maraş takımı bize göre daha sakin ve bilinçliydi. Ne yaptığını biliyordu. Biraz da bizimkilerin ikramıyla goller gelince taraftar da haklı olarak “söylesene bize hoca takım neden oynamıyor” demeye başladı. 

Takım oynuyor elinden geleni yapıyor, görünüyor ama basit hataların, kişisel hataların sayısı artıyor.

Her maçta birisinin hatası pahalıya mal oluyor. Bu konsantrasyonla ilgili bir durumdur…

Bunun nedenini de tabi ki hoca biliyordur ama söyleyemez! Söylemesi gerekenler ise CEO ve Kulübün Başkanıdır!

Hocanın devre arası taktiği çok karışık olduğu için maç dönmemiştir, Muharrem’in başı ya eksik ödeme ya da yetersiz beslenme de olabilir!

Takımın saha içindeki kumanda merkezi olan Samet seyirciye “boş boş konuşma lan” diyecek kadar oyundan kopmuş. Kafası karışıktır.

Silivrispor’un başarılı ve tecrübeli kalecisi Rasim’e, “Özgür abin seni gönderiyordu ben tuttum” diyerek fitneyle para vermeden oynatmaya çalışırsan hep ikinci topa atlar. Çünkü topları çift görmeye başlamıştır. Kafası bulanıktır!

Kaç maçtır içerde kaybediyoruz. Hoca bunun ezikliğini yaşıyordur. Onun da bir şey yapması lazım ama yapamaz!

Yöneticilerin bir kısmı peşin satan esnaf gibi oyuncuların çoğuysa veresiye satan esnaf gibi!!!

Herkes bir yapılanma, yapılandırma derdinde. Kimi mali, kimi idari, kimi kadro yapılandırma peşinde. 

Borçlar dağ gibi.
Ara transferde takviye mi yapılacak, oyuncu mu satılacak? İşte bunlar hiç belli değil.
Dolayısıyla kimin ne söylediği değil, kimin ne yaptığına bakılmalı…

Bizim taraftar tepkili olmasına rağmen çok da sabırlı aslında.
Başka yerde içerde bu kadar maç kaybeden kulüplerde ne hoca, ne CEO, ne de başkan kalır…
Hepsi giderdi. Bizim kulüp altın yumurtlayan tavuk mu ki kimse kimseye dokunmuyor???

Kötü sonuçlarda günah keçisi bellidir. Doğal olarak herkes hocaya yüklenecektir. Yönetim de çıkıp hocaya destek, güven açıklaması yaparak “hocanın arkasındayız” diyecektir, ama önemli olan hocanın yönetime ne kadar inandığı ve güvendiğidir!!!

Bu konuda rivayetler muhtelif. 
Yönetici, hoca, yardımcısı, CEO hepsi farklı telden çalıyor.
İyisi mi ara transfer dönemi uçurumdan önceki son çıkıştır, kaçırmamak lazım. 
Aksi halde “dönülmez akşamın ufkundayız” demektir.
Vakit çok geç olmadan hatırlatalım.

Bu kulübe tüm borçları üstlenip 500 bin veya 1 milyon nakit verecek insanlar var son çıkışa gelmeden haberiniz olsun…

YAZI: ENGİN AKIN

Hiç yorum yok:

İstanbul 2. Amatör Lig 25 Nisan 2024 Perşembe Programı

İstanbul 2. Amatör Lig'de heyecan bitmek bilmiyor. Her gün maç her gün heyecan...