Pazartesi, Ekim 27, 2014

7,500'Ü KİM ALDI?


Yıllardır futbolun içinde gördüğüm en büyük sıkıntılardan biri takım başarısında başarının en büyük kaymağını yiyenler yöneticilerdir.


Neden mi? Nedeni çok basit aslında, çoğu elini cebine atmadan ve hiç bir fedakârlık yapmadan sadece kâğıt üzerinde varlardır. İsminin bulunduğu pozisyondaki adamlar bile 10 maçta bir müsabaka seyretmeye gelirler. Böyle yaparla ama takımın başarılı olmasını da dört gözle beklerler ki takım elbiselerini giyip fotoğrafların ve haberlerin en başında olmaya çalışırlar.

Bu durumda onlara siyasi ve ticari hayatta artı olarak yansır. Tabi bunu o niyetle yaptığını algılayan pek az insan vardır. Neyse gelelim bizim mevcut yönetimde ki sıkıntılara bu hafta takım yenildi. Normaldir futbolun içinde olağan şeyler ama bu takım altı gün içinde 3 tane maç yaptı bu oyuncular. Bir takımın haftada üç maç yapabilmesi için kadrosunun geniş olması lazım ki hocada futbolcuların yorulmaması için maçına göre rotasyon yapması gerekir.

Onun için Erdal Hocamın bu imkânı olmadığı ve bu süreçte bu davranışları hak etmeyen futbolcu kardeşlerimin Etimesgut maçında yaşadıklarını hak etmediklerini düşünüyorum.

Be hey o küfürleri eden taraftarlar, o küfür ettiğiniz futbolcuların kaç aydır para almadıklarını biliyor musunuz?
Soruyor musunuz o çocuklar maçı oynarken bile sosyal hayattaki sıkıntılarını nasıl düzelteceklerini düşünüyorlar.
Sonuçta bu onların profesyonelce yaptıkları işi. Ekmek parası için oynuyorlar, onların da aileleri, çocukları olanlar var. Kısacası sorumlu oldukları insanlar var.

Soruyorum size o küfür edenler siz çalıştığınız yerden 3 ay maaş alamadığınızda ne yaparsınız? O anki psikolojinizi bir düşünün ve bu çocukları da düşünerek tepki verin.

Futbolculara tepki vereceğinize bu kulübü gün geçtikçe batağa sürükleyen o yönetime tepkinizi koyun hem de sonuna kadar.

Maç bittikten sonra bir yönetici hariç herkes bir an önce nasıl kaçacağını düşünüyor. Neden mi çünkü o futbolcuların yüzüne bakacak yüzleri yok. Yöneticilerden hangisi bir futbolcunun omzuna elini koyup “oğlum bir sıkıntın var mı yok mu” diyor. Oyuncuların hepsi kendi halinde ve yöneticilerin hemen hepsi kendini düşünüyor.

Yok, arkadaş bu futbolcu kardeşlerim Silivrispor’a gelip de “Ben burada zorla oynamak istiyorum” mu dedi sanki. Şuan kadroda var olan tüm oyunculara bu yönetim talip oldu ve transferlerini gerçekleştirdi. Evet, siz talip oldunuz belli ücret karşılığı ve belli ödeme seçenekleriyle anlaşma yaptınız.

Peki, bu çocuklar siz sözünü yerine getirmediğiniz halde fedakârlık yapıp bu başarıyı yakaladılar. Şimdi sıra sende eyyy İhsan Atun, bu çocukların paralarını bir an önce ver!!!
Veremiyorsanız da bu kulüp size muhtaç gibiymiş gibi davranma ve bu kulübü daha fazla kaosa sürükleme. Bırakıp gitmek bazen en hayırlısı olur. Bu kulüp yalnız ve sahipsiz değil. bu zamana kadar yaptığınız hatalar da yanınıza kâr kalmaz bunu da bil isterim.

Kulübü her yerde her ortamda yanlış ve kötü temsil ediyorsun İhsan Atun! Bunu biz geçmişte yaşadık bire bir unutulmasın.

Hele hele Van Belediyespor maçı dönüşü tek bir futbolcuya yaptığınız o ödeme tam bir yöneticilik hatasıdır. Böyle bir davranış takımın diğer oyuncularına büyük saygısızlık ve terbiyesizliktir.

Hadi siz bu hatayı yaptınız bu parayı alan futbolcu kardeşim bana ister küs ister gönül koy umurumda değil ama senin yerinde olsam bu kadar sıkıntısı olan arkadaşlarımın olduğu yerde o parayı almaz ve iade ederdim. Parayı iade ederken de yönetime derdim ki “Bu yaptığınız etik değil ve benim bu parayı almamda yakışık almaz” diyebilmeni beklerdim. Sen bu hareketi yapmış olsaydın, inan ki sen takım arkadaşlarının gözünde değerin 10 kat daha artardı.

Benim bildiğim doğru da bu. Dedim ya ister küs, ister gönül koy ama yönetimin yaptığı bu seviyesizliğe seninde ayak uydurman açıkça hem beni hem de Silivrispor gönüllülerini çok üzdü.

Ey taraftar kardeşlerim, hepiniz benim çocukluk arkadaşlarımsınız. Biliyor musunuz sizler bu takım Etimesgut maçında nerede kampa girdiğini. Bir bilseniz, bir görseydiniz o oteli hayret edersiniz. Hatta “dışarı da yatın” daha iyi dersiniz.

İşte bu yönetim sözde 500 TL tasarrufa gitmek için çocukları o berbat otele mahkûm etti. Ayıptır yazıktır. Silivri’de iki üç esnafa gidip rica etseniz o 500 TL’yi telafi ederlerdi be.

Sizin için Silivrispor nedir bilmiyorum ama Silivri halkı için Silivrispor önemlidir gerisi teferruattır. Siz tasarrufu kamp yapılan otelden yana yapacağınıza gereksiz yere hak etmeyenlere verdiğiniz primlerden tasarruf yapın.

Sağda solda stat kapısında boş boş dolaşan ve ben yöneticiyim deyip kulübün sırtından geçinenler harcadıkları 50 veya 100 TL’yi bile kulüp kasasından alacak kadar düşenlerden tasarrufa gidin.

Siz inanıyorum ki bu hafta sonu takımı oynayacağımız Beylerbeyi maçına günübirlik getirirsiniz. Öyleyse pazar sabahı zahmet edip beni bir arayın da size trafik durumunu bildireyim size de neme lazım geç falan kalır takım rezil olmayasınız.

Yine de uzun lafın kısası Silivri halkı ve taraftarı derler ya içi beni, dışı seni yakar, bir daha olaylara vakıf olmadan topçulara ve teknik ekibe vereceğiniz tepkiyi ona göre verin.

Son lafım da Belediye Başkanımız Özcan Işıklar başkanıma. Kendisi abimdir severim kendisini ama Özcan başkanım bu kulüp iyi temsil edilmiyor iyi yönetilmiyor bence bir an önce el at. Yoksa ibre sana dönecek haberin olsun…

YAZI: HÜSEYİN YAŞAR

Hiç yorum yok:

İstanbul 2. Amatör Lig 25 Nisan 2024 Perşembe Programı

İstanbul 2. Amatör Lig'de heyecan bitmek bilmiyor. Her gün maç her gün heyecan...