Çarşamba, Haziran 19, 2013

Sporun bilinmeyen yönü

Değerli okuyucularımız, bu gün değişik bir konu işleyeceğim. Ülkemizde sürekli olarak bilimsel çalışmaların gerekliğinden bahsedilmesine rağmen hep bu çalışmalar yok denecek kadar azdır hem de bilhassa ferdi sporlarda bilimsel çalışma  yapabilecek kişilerin sayısı parmakla gösterilecek kadardır. Ne yazı ki bilmelerine rağmen spor adamaları bu çalışmalara az ilgi göstermektedirler.



Ayrıca bilimsel çalışmayı, bilim adamalarının söylediklerini tekrarlatmak olarak kabul eden bir anlayış vardır. Oysaki bilimsel çalışma sonuç ile sebep arasındaki ilişkiyi bekli bir yönteme göre araştırmaktadır. Maalesef Türk amatör sporunun teknik ve kondisyon standartları hala belli değildir. Amatör sporun psikolojik özeliklerini araştıran tek bir çalışma ne yazık ki yok.Yıllardır amatör sporlarda bir ekolün gerçekleştirilmesinden hiç kimse söz etmemektedir. Bu konuda hiçbir bilimsel çalışmada yok ve veri de toplanmamıştır. Sporcukların seçiminde yapılan hatalar ağırlıklı olarak motor beceriye verilen önemden kaynaklanıyor. Sporcunun kişilik özelikleri bu özeliklerin spora yansıması ve etkisi dikkate alınmıyor. Oysa motor ve teknik becerisi yüksek olan sporcu kolay başarıya alışıktır. Mücadele ve başarısızlıktan korkar.Birde antrenmanlarda yapılan yanlış çalışmalar var. Antrenmanların iki amacı vardır. Bunlar sporcunun fiziksel uygunluğunu artırmak ve onu sportif açıdan eğitmek. Ancak ülkemizde her iki yönden de antrenmanlar yetersizdir. Sporcuların kondisyonları düşük olduğu gibi tekniklerden de yoksun kuvvet ve cesarete bağlı spor yapmaktadırlar. Bu da bize gösteriyor ki antrenmanların yapılması gerektiği şekilde bilimsel yapılmadığını göstermektedir.


 


Bir de yarışmacılarda yapılan hatalar var. Yarışma öncesi yapılan en büyük yanlış oyuncuların iyi motive edilmemesidir. Doğaldır ki motivasyonu eğitim durumu yüksek olan ve maksimum bilgisi olan kişiler tarafından yapılması ön şarttır. Maalesef bu özellikleri olan kişilerde bulunmaktadır. Bu nedenle sporcular Türkiye içinde hatta uluslar arası turnuvalarda başarılı oldukları halde Avrupa, Dünya ve Olimpiyatlarda başarışlı olmayıp yüksek performans için gerekli en uygun motivasyon durumuna gelememektedir. Bir diğer hata da yarışma öncesi sporcuların taktik konusunda yeterince teknik direktörler tarafından aydınlatılamamaktadır. Yukarıda belirttiğim gibi bu aydınlatmayı motivasyonları sporcunun psikolojisini anlayabilen eğitimli bilgili bilimsel çalışma yapabilen teknik direktörlerin işidir. Bütün bu saydığım özellikleri teknik direktörlerde bulunabilmesi için süratle yetiştirilmeleri çok önem arz etmektedir.


 


YAZI: YILMAZ AKTEPE
E-mail: yilmazaktepe36@gmail.com

Hiç yorum yok:

Genç Kartaltepeliler depremzedeleri unutmadı

Genç Kartaltepeliler taraftar grubu, bu bayramda da deprem bölgesini unutmadı.